Ecz. Mustafa Öncel’in bizlere mesajı

Değerli dostlarım ve çalışma arkadaşlarım,

1953 senesinden beri ülkeme hizmet etmek, istihdam yaratmak amacıyla var gücümle çalıştım. Başarının, elde edilen kişisel sonuçlarla beraber, topluma sağladığı faydalarla ölçülmesi gerektiğine inandığımdan, elde edilen kazançları, ülkemiz ve insanlarımız yararına birer yatırıma dönüştürmeyi, her zaman bir vazife addettim. Bu yönde pek çok arzu ve hedefimin birer birer gerçekleştiğini görebildiğim için son derece mutluyum.

Kurduğum fabrikalarda makinelerin arasında dolaşarak çıkardıkları sesleri dinlemek, sabah akşam işyerine gelen takım arkadaşlarımı seyrederek ailemin gün geçtikçe çoğaldığını görmek bana büyük bir zevk verdi. İşe başlayan çalışanımın evlendiğini, çocuğu olduğunu, torunlarını gezdirmek amacıyla fabrikaya getirdiğini gördüm ve anladım ki bir insanın yapacağı en anlamlı işlerden biri iş olanakları yaratmaktır.

Çocukken baba ekmek parası kazanmaya gitti lafını o kadar çok duymuştuk ki artık ekmek bir değer olmuştu bizim için. Kimsenin talimat vermesine gerek yoktu, yolda ekmek gördüğümüzde kesinlikle üzerine basmaz, eğilip alır ve bir yere koyardık. Üstelik etrafımızda bize bu şekilde yapmamızı söyleyen veya ekmeğe bastığımızda cezalandıran da yoktu. O zaman anladım ki bir şeyi değer haline getirdiğinizde kontrol etmenize gerek kalmıyor. Bu nedenle şirketinizin değerleri web sitenizde yazmakla kalmasın; onları gerçekten bir değer haline getirin, tıpkı ekmek gibi.

Ömrüm boyunca hep büyük düşündüm. Eczanem varken ilaç üretmeyi hedefledim ve gerçekleştirdim. Yaşım 80 ‘i aştı, yeni faaliyete geçen şirketimizin hızla hak ettiği yeri alarak, global bir ilaç üreticisi olacağımıza inanıyorum.

Size ‘yapamazsın’ dediklerinde beni hatırlayın, büyük düşünün, hayal edin. Aklınızda olsun, dünyada hiçbir şey üzerinde çalışılmadan kolaylıkla elde edilemiyor. Azimle çalışkanlık birleştiğinde yapılamayacak bir iş olmadığını, ehil ve dürüst insanlarla çalışmanın başarıdaki önemini özellikle belirtmek isterim.

20. yüzyılda işler daha yavaş işlerdi ama artık 21. yüzyıldayız, her şey çok hızlı, yavaşlayan kaybediyor. Yanlış kurumsallaşma politikaları ile işleri yavaşlatmayın. Değişen şartlara uyum gösterip anında doğru kararlar alıp harekete geçebilin.

Herhangi bir sorunun çözümünde, sorun evde ise ailenizin, çalışma hayatında ise birlikte çalıştığınız mesai arkadaşlarınızın fikirlerini alın, görüşlerini sorun. Unutmayın hiçbirimiz hepimiz kadar akıllı değiliz. Mutlu olmak için yaşadığınız, çalıştığınız, barındığınız yerleri sevin.